Ezik Psikolojisi, Medeni ve Değerli Olma
Her insan önemlidir. Yetmez, insan, aynı zamanda medeni ve değerli olmalıdır. Medenilik, insan ilişkilerinde ortaya çıkar. Çatışmasız ve kavgasız konuşan, birbirini anlamaya değer veren insanlar medenidirler.
Kendilerine değer verdiğimiz insanlar, eğer gerçekten değerli iseler, onlarla kaliteli iletişim kurarız. Değerli değillerse, onlara verilen her değer, muhataplarını hafife almalarına, küçümsemelerine ve saygısız davranmalarına neden olur. Çünkü o güne kadar alışık olmadıkları hak edilmemiş o değeri taşımak, onlara zor gelir. Zayıfken kul köle olurlar, güçlüyken kul köle yapmak isterler. Ezik psikolojisidir bu.
Firavun’un zulmü altında ezik yaşayan İsrail halkı, zulümden kurtulunca Musa peygambere kafa tutmaya başlamış (2/108); onu üzmüşlerdir. (33/69; 61/5). Şöyle demişlerdir: “Biz öyle birkaç çeşit yemekle idare edemeyiz.” (2/55); “O güçlü kuvvetli halk, şehirden çıkmadıkça biz şehre girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin, birlikte savaşın. Biz işte burada oturacağız.” (5/22,24) ; “Ey Musa! Bizlere onların ilahları gibi ilah yap.” (7/128); “Bizimle dalga mı geçiyorsun?” (2/67); “Mûsâ bize dönünceye kadar buna (buzağıya) tapmaktan vazgeçmeyeceğiz!” (20/91); “Allah’ı göstermezsen sana inanmayız” (2/61; 4/153)…
İnsan, medeni olmalı ve değerlerle donanmalıdır. Değerlerden yoksun veya değerleri içselleştirmemiş insan, kendisini değerli hissedemez. Kendisini değerli hissetmeyen kişi, kendisine verilen değerin değerinin ayırdına varamaz.
Turgut ÇİFTÇİ