Elalem Putu
ELALEM PUTU
Ne yazık ki gösteriş eksenli, ikiyüzlü ve riyakâr yaşayanların, uğruna her şeyi heba ettikleri, bir puttur. Bu kişiler, doğru – yanlış ayrımı yapmadan herkesi memnun etme uğruna, küçük ve basit kişisel menfaatları için, her türlü insani ve ahlaki değeri ayakları altına alabilirler.
İnsanların haklarının gasp edilmesi veya zulme uğraması gibi en ciddi, en can alıcı konular konuşulurken bile, onların derdi, muhataplarının,
“Bugün ne kadar güzel giyinmişsin, bu elbiseler üzerinde çok şık duruyor, elbiselerin ne kadar da yakışmış! Onları nerden aldın?” veya
“Bayağı genç görünüyorsun. Kilo almışsın. Cildin ne kadar taze!” yahut
“Seni görünce içim açılıyor. Ne kadar güler yüzlüsün! Senin o komşu var ya, senin o akraban var ya, onun suratı çok asık. Çok hoşsun!” gibi
sözleriyle büyülenir, böyle sohbetlere bayılırlar ve gerçeklerden uzak dururlar. Dedikodunun alasını yaparlar. Başka insanların acıları, sancıları, sorunları ve sıkıntılarına çözüm arayan diyaloglardan sıkılırlar.
Kişiden kişiye farklı düzeylerde değişkenlik göstermekle beraber, çoğu kez, birilerine yaranmak, herkese şirin görünmek için yapmayacakları şaklabanlık yoktur. Onların saygısı da, sevgisi de, dostluğu da yüzeyseldir, yahut sanaldır, ya çıkar odaklıdır, ya da içgüdüseldir, yahut da sahtedir. Kimseyle dost olmazlar, olamazlar. Herkese şirin görünmek isteyen bu kişiler, ilkeleri ve değerleri olanlar insanlarla kolay kolay yakın dost olamazlar.
Esasında dostluk; derinlikli bir içtenlik, ciddiyet ve samimiyet, fedakarlık ve kararlılık, hak ve adalet eksenli ilkeye bağlılık gerektirir. İradesi zayıf, karakteri zayıf insanların bunları başarması oldukça zordur.
Enerjilerini, imkanlarını ve zamanlarını birilerini memnun etmek için harcayan insanlar, dürüst insanlara karşı hiç de öyle hoşgörülü olmazlar. Hak ve adalet vurgusu yapan insanlara saygısızlıkları, sevgisizlikleri ve öfkeleri bariz bir şekilde göze çarpar. Çünkü dürüst insanlar, onları takdir etmez; onların yaranma çabalarına değer vermezler.
İçgüdüsel ihtiyaçları dışında, bir dertleri, davaları ve iddiaları; kendilerine ait değişmez ilkeleri ve değerleri; istikrarlı kişilikleri ve karakterleri yoktur. Tutumları ve tavırları; ortama, zamana ve zemine göre değişkenlik gösterebilir.
Sonuç olarak elalem putu, kişiyi ikiyüzlü yapar, riyakarca davranmaya zorlar. Birilerini memnun etme çabası, öyle saf biçimde kalmaz. Çünkü bu tutum, dürüst insanları memnun etmez. Diğer insanlar da bu ikiyüzlülüğün farkına varır, ama durum kendi aleyhlerine işlemedikçe görmezden gelirler. Dürüst insanlardan takdir görmemeleri, onları kızdırır.
İnsanın, değişen şartlardan dolayı zaman zaman farklı bir tutum takınması mümkün olsa da, temel haklar gibi başkalarının kişiliğine, onuruna, namusuna ve iffetine zarar verme gibi konularda ilkeleri olmalı. Güçlü iradesiyle bu güveni verebilmelidir.
Örneğin, en azından üç tür yalandan hiçbiri olmamalıdır:
GÜVENİLİR İNSAN OLMANIN ASGARİ ÜÇ ŞARTI
1 – Birilerinin zarar görebileceği bir yalanı asla söylememeli! (BEN)
2 – Yakın çevresindeki kişilere yalancı muamelesi yapmamalı! (SEN)
3 – Şahit olduğu yalanlara gücü ölçüsünce göz yummamalı! (O/NLAR)
Bun yalanlar aşıldıkça; doğruluk ve dürüstlük, yakın dostlarına güven ve üçüncü şahısların zarar verici tutum ve davranışları karşısında ortaya koyacağı tavır, kendi dünyasında yer etmeye başladıkça, elalem putu da anlam ve değerini yitirir.