Din; Psikolojik, Sosyolojik, Felsefik bir Gerçekliktir
Din önemlidir. Sadece dindarlar için değil, herkes için önemli olmalıdır.
Neden mi?
Dünyada meydana gelen olumlu veya olumsuz pek çok olayın arka planında din vardır.
Din, sosyal bir realitedir.
Dünyadaki insanların büyük çoğunluğunun değer yargılarını din belirler.
Değer yargıları ise her şeyi…
Dünyanın gidişatını…
Savaş veya barışın meydana gelmesini…
Toplumların huzurlu veya huzursuz oluşunu…
Ailenin refahını…
İnsanların düşüncelerini, ahlaki yapılarını, tepki ve tutumlarını…
İnsanların iç huzurunu…
Tüm bunların arka planında doğrudan veya dolaylı olarak din vardır.
Din gerçeğini göz ardı etmek, kafayı kuma gömmekten farksızdır.
Eğer din yanlış olursa ya da yanlış anlaşılırsa, değer yargıları da yanlış olur.
Değer yargıları yanlış olursa, dünyada kaos çıkar.
İyilikler kötü, kötülükler iyi olarak algılanır.
Vicdanlar körelir.
Zulümler olur, savaşlar çıkar, bugünlerde yaşandığı gibi…
Bu nedenle;
Din konusu ciddiye alınmalıdır.
Bu konuda bir temele dayanmayan boş sloganlar atılmamalıdır.
Din hakkında düşünülmelidir, konuşulmalıdır.
Bu düşünce ve konuşmalar salt “kabul” veya “red” ekseninde gitmemelidir.
Din nedir, kaç farklı din anlayışı vardır, bu din anlayışları nelere dayanmaktadır?
Kutsal kitaplardaki din ile yaşanan yüzlerce farklı din anlayışı aynı mıdır? Aradaki farklar nelerdir?
Örneğin, Tevrat ile Yahudilerin din anlayışı örtüşür mü?
İncil ile Hıristiyanların din anlayışı örtüşür mü?
Kuran ile Müslümanların din anlayışı örtüşür mü?
Sorulmalı, araştırılmalıdır.
Kutsal kitaplar araştırılmalı ve iyi bilinmelidir.
Biz Müslümanlar için özellikle Kuran incelenmeli, iyi anlaşılmalıdır.
Din, istismara en açık konulardan biridir.
Tarih boyunca menfaatleri için dini kullananlar çıkmıştır bundan sonra da çıkacaktır da…
Bir sürü yalanlar, uydurmalar, hurafeler türetilmiştir.
Din hiç kimsenin tekelinde değildir, olmamalıdır.
İnsanları yönlendiren belki de en önemli unsurdur din.
Çevrede duyulan söylentilerle, kanıtsız iddialarla değerlendirilemeyecek kadar önemli bir konudur.
Bu nedenle kanıtlı bilgi ve akıl ekseninde, bilimsel bir metotla ele alınmalıdır.